Alacakaranlıkta İstanbul

Aslında birbiriyle çok da bağlantılı olmayan bu iki oluşumu burada size tanıtacağım. Şunu belirtmem gerekiyor ki Teknokrasi World of Darkness'ın bir başka serisi olan Mage serisinde zaten geçmekte. Bir çeşit crossover gibi düşünebilirsiniz bunu, fakat tabii ki Teknokrasiyi aktarırken pek çok şeyi de değiştiriyoruz. Oyunla direkt olarak sıkı sıkıya bağlı olmadığı için açıklama kısa tutulmuştur, oyun içinde bir şekilde yolumuz Teknokrasi'ye düşerse -ki düşene geçmiş olsun- o zaman daha detaylı bir açıklama da yapılır.

Kurtuluş Hareketiyse tamamen bizim homebrew olarak kurguladığımız ve yine crossoverlar kullandığımız bir organizasyon.

Kandaşlar büyülü güçlere sahip ölümlülerin varlığından uzun süredir haberdardırlar ve bu durum karşılıklıdır. Fakat tarih boyunca iki taraf da birbirinden mümkün olduğunca uzak durmuş ve birbirlerinin işlerine karışmaktan kaçınmaya çalışmışlardır. Bunun mümkün olmadığı bazı durumlardaysa talihsiz bazı olaylar yaşanmıştır. Teknokrasi, bu ölümlü büyücülerin en büyük organizasyonudur. Teknokrasi hakkında Londa Vakasından beri pek çok söylenti Kandaşlar arasında yayılmıştır ve bu söylentiler çoğu zaman birbiriyle çelişir.

Kimileri Teknokrasinin bütün dünyaya hükmettiğini, kimileriyse aslında iplerini Camarilla'nın oynattığını iddia eder. Bazıları Teknokrasinin kendi iç savaşlarından bahseder, bazılarıysa Teknokrasinin büyüyü reddeden garip doktrinlerinden. Londra Vakası ile ortaya çıktığı gibi, Teknokrasi oldukça büyük bir güçtür ve Kandaş Dünyasına olan etkisi geçen sürede eskiye nazaran artmıştır. Yine de Teknokrasi Kandaşların gündelik hayatını etkilemez, haklarında söylenen şeylerin çoğuysa komplo teorisi olarak kabul edilir.




Kurtuluş Hareketi hakkındaki söylentiler 2000lerin başlarına kadar, bazı Brujah internet kullanıcılarının forum mesajlarına dek uzanır. O günlerden bu yana bu hareket giderek güç kazanırken ve söylentiler bugüne değin her geçen gün artarken, Kurtuluş Hareketi hakkında bilinenler çok az artmıştır. Öyle ki bugün kendisini bu hareketin bir parçası sayan pek çokları bile bu hareket hakkında çok az şey bilir, zira hareket küçük hücreler halinde örgütlenmiştir ve üyeleri genellikle birbirlerini tanımazlar.

Kurtuluş Hareketinin internetin çeşitli yerlerindeki bildirilerine göre amacı, Batı Hegemonyası ve tahakkümüne karşı durmaktır. Başlarda "solcu zırvası" gibi gözüken bu iddia yaşlılar tarafından alaya alınsa da, Ashirra gibi çok ciddi hiziplerin bu Kurtuluş Hareketi ile bağları ve zaman zaman yaptıkları bazı eylemler durumun ciddiyetini gözler önüne sermiştir.

Durumu asıl ciddileştiren ve son yıllarda Kandaş Dünyasının çalkalanmasına sebep olan şey, bu grup yalnızca Kandaşlardan oluşmamaktadır. Görünüşe göre büyücüler, insanlar, çeşit çeşit yaratıklar ve hatta bazı söylentilere göre Kandaşların baş düşmanları sayılabilecek Kurt Adamlar dahi, bu organizasyonla öyle ya da böyle ilişkilidir.

Hareketin merkezi, Orta Doğu ya da Kuzey Afrika gibi gözükmektedir. Hareket ise tahakkümün olduğu her yerde var olacağını iddia eder, Ukrayna, Kosova gibi yerlerdeki bağlantılarını örnek olarak gösterir. Zaman içerisinde çok farklı kaynaklardan pek çok bildiri ve manifesto internete yayılmıştır, bunların tam olarak ne kadarının gerçekten -eğer varsa- hareketin merkezi elinden yayıldığını bilmek imkansız olsa da bazı ortak temalar göze çarpar.

Amerika'nın petrol için Orta Doğu'ya, başka sebeplerle Afganistan'a girmesi, Kırım'la başlayan Ukrayna işgali gibi konular, Batının yıllardır devam ettirdiği oryantalizm ve üstten bakış, Çin'deki özgürlük kısıtlayıcı aktiviteler... Bu meseleler başta ölümlülerin meselesi gibi gözükse de, Kandaşların oyunlarının bir parçasıdır ve bu oyunlardan etkilenenler Kurtuluş Hareketi yoluyla kendi sözlerini söyleme fırsatı ararlar.

Camarilla'nın güçlü olduğu bazı ufak şehirlerde Kurtuluş Hareketine dair her türlü faaliyet yasaklansa da, hücreler halinde -kanser gibi- yayılan bu organizmayı durdurmak oldukça zordur. Kandaş dünyasının tecrübeli olanları bunların yalnızca öfkeli gençler olmadığını, birilerinin piyonu olduklarını tahmin etmektedir. Fakat tahtayı kuran kimdir ve oyunu kim oynatmaktadır, ya da günün sonunda kazanılacak olan şey nedir, bunlar hala bir muammadır.

Her geçen gün Kurtuluş Hareketinin üyelerinin sayısı artmaktadır. Herhangi bir kabul yoktur, kendisini bu hareketten ilan eden kişi harekete katılır, kendisi gibi düşünen birilerini bulduğunda küçük bir hücre oluşturur. Zaman zaman bu hücreler arasında iletişim sağlayanlar olur ya da birilerinin onları bulduğu söylenir. Kurtuluş Hareketinin üyeleri çok çeşitli aktivitelerle her türlü tahakkümü ve otoriteyi rahatsız ederler. Bu eylemler bildiri dağıtmaktan tahakkümün simgesi olan binalara bombalı saldırıya kadar çok çeşitli olabilir.[/panel]