Tarık Sancaklı
Gönderilme zamanı: Pzr Eki 12, 2025 12:57 pm
gönderen Locomotor

Tarık Sancaklı
12
Genel Bilgiler
İsim: Tarık Sancaklı
Klan: Toreador
Haven: Beykoz'un iç kesimlerinde bir müstakil ev
Klan Disiplinleri: Auspex, Celerity, Presence
Zayıflık: Gerçekten dikkat çekici bir şeyle karşılaştıklarında, kendilerini ondan alıkoyamazlar ve şiddetli bir tutku geliştirirler.
Klan: Toreador
Haven: Beykoz'un iç kesimlerinde bir müstakil ev
Klan Disiplinleri: Auspex, Celerity, Presence
Zayıflık: Gerçekten dikkat çekici bir şeyle karşılaştıklarında, kendilerini ondan alıkoyamazlar ve şiddetli bir tutku geliştirirler.
Vampir Yaşınız: 22
Vampir olma yaşınız: 26
Doğanız: (Wallflower) Özellikle sire'ı Meryem Benli'nin (Maria Benveniste) kendisine yönelik "seni ben yarattım" tavırları sebebiyle kendisinin hiçbir zaman ön plana çıkmayacağını, ancak kendi üstüne düşeni yaparsa çevresindekilere yardımcı olabileceğini düşünen bir kişi haline dönüşmüş. Özgüveni kabiliyetleri çerçevesinde olsa da özellikle sosyal olarak veya politik olarak kendisine hiç güvenmiyor.
Çehreniz: (Architect) Kendi eserleri olsun, yeni kindred'lar olsun onların kalıcılığı ve hayatta kalabilirlikleri için yardımcı olmaya ve onlara özen göstermeye meyilli.
Generation: 12
Yaş Grubu: Neonate
Vampir olma yaşınız: 26
Doğanız: (Wallflower) Özellikle sire'ı Meryem Benli'nin (Maria Benveniste) kendisine yönelik "seni ben yarattım" tavırları sebebiyle kendisinin hiçbir zaman ön plana çıkmayacağını, ancak kendi üstüne düşeni yaparsa çevresindekilere yardımcı olabileceğini düşünen bir kişi haline dönüşmüş. Özgüveni kabiliyetleri çerçevesinde olsa da özellikle sosyal olarak veya politik olarak kendisine hiç güvenmiyor.
Çehreniz: (Architect) Kendi eserleri olsun, yeni kindred'lar olsun onların kalıcılığı ve hayatta kalabilirlikleri için yardımcı olmaya ve onlara özen göstermeye meyilli.
Generation: 12
Yaş Grubu: Neonate
Toplam EXP: 35
Harcanan EXP: 30
Kalan EXP: 5
Harcanan EXP: 30
Kalan EXP: 5
Öz Geçmiş
Tarık, 1970'lerde Bakırköy'de doğdu. Babası bir gümüş atölyesinde kalfalık yaparken, o da henüz ortaokul yıllarında tezgâh altındaki hurdalarla oynamaya başladı. El becerisi yüksekti, sessizdi ama dikkatliydi; küçük yaşta taş oturtmayı, lehim kokusunu, altının sesini öğrendi. Lisedeyken babası vefat etti. Üniversiteye gitmeye zaten niyeti olmadığını söylese de üç küçük kardeşi varken ve asıl geçim kaynaklarının kaybını takiben pek seçeneği yoktu. Bu noktada Kapalıçarşı'da babasının eski bir dostu olan Yahudi bir kuyumcunun, David Levi'nin yanında kalfalık yapmaya, tek başına tüm aileye yetemeyen annesine ekonomik olarak destek olmaya başladı. Dükkandaysa hevesiyle, çabasıyla ve yeteneğiyle David'in gözüne girdi. Ondan esnaflığı, işçiliği, ticareti öğrendi. Kardeşleri hayatlarını birer birer rayına oturturken kuyumculuk Tarık için bir geçim aracı değil, bir dil haline gelmeye başladı. İnsanlarla konuşamadığını, zanaatiyle anlatmaya başladı. Her yüzüğün, her taşın ardında bir hikaye saklıydı. Bu bazen gündelik bir diyalog, bazen aşkı için gelen bir müşteri, bazense şahit olduğu bir kavga oluyordu.
Bir gün Kapalıçarşı’da düzenli aralıklarla gördüğü zarif, solgun bir kadın onunla konuşana kadar. Arada sırada bu dükkana gelirdi aslında. David'in takılarından almışlığı da vardı. Ama o gün farklıydı. Zira her daim ustasıyla sohbet eden kadının gözleri, ustasının müsaadesiyle yaptığı bir çift küpeye takılmıştı. Ustasıysa küpelerin kalfasının eseri olduğunu söylemiş, bunun üzerine kadın, kendisiyle konuşmak istemişti. Meryem Hanım imiş ismi. İsmini sordu önce genç kalfanın. Sonrasında bu küpelerin hikayesini. Birisi ilk defa Tarık'a bunu soruyordu. Kısaca konuştular. Belki üç, belki dört dakika. Ama Tarık, bu konuşmayı ne fani ne de adi hayatı boyunca unutacaktı.
Aradan birkaç hafta geçti. Berrak, yıldızlarla kaplı, fevkalade bir gecenin yarısında Tarık'ın kapısı çaldı. Kapı deliğinden dışarı baktığında küt saçlı, ihtişamlı bir akşam yemeğinden dönüyormuşçasına giyimli Meryem Hanım'ı gördü. Evinin adresini nereden biliyordu? Gecenin bu saatinde burada ne işi vardı? Hiçbir fikri yoktu. Yalnızca merak vardı. Kapıyı açıp kendisini içeri buyur etti. Ve o gece Tarık Sancaklı'nın fani yaşamı sona erdi...
----
Meryem Hanım'ın himayesinde kendisine sahte bir ölüm tertiplendi. Tanıdıklarıyla dolu Bakırköy ve Fatih, onun için bir süre yasaklı topraklar haline geldi. Meryem Hanım'ın Sarıyer'deki yalısında yaşadı bir süre. Onun merceğinden kindred toplumuna bakmayı öğrendi. Onun kuralları, onun doğruları, onun perspektifi... Egosu, sayısız sanatçıya sponsorluklar, keşfettiği cevherler ile yaşadığı yüzü aşkın süre boyunca yalnızca daha da büyümüş olan kadının eteğinde bir gölgeye dönüştü. Onun götürdüğü yerlere gitti, onun söylemesini istediği şeyleri söyledi. Yeri geldiğinde sanatını, onun istekleriyle şekillendirdi. Ve onun kanıyla beslendi... Ta ki "özgürlük"ü ona bahşedilene kadar. Bu sebeple kindred camiasında birey olarak pek büyük bir varlık edinemedi. O da manipüle edilmiş, tıraşlanmış ve adeta bir mermer bloğu muamelesi görülerek kendisine verilmiş şekli kabullenmeye başladı.
Fledgling yıllarında beslenirken içindeki canavara karşı direnemeyerek tamamen kendi halinde, genç bir Boğaziçi öğrencisini bar dönüşü vahşice öldürdü. Her ne kadar şerifin av köpekleri arkasını toplamış olsa da aldığı uyarı ve daha da önemlisi "iyi biri" olmaya çalışan ruhu hiçbir zaman omuzlarından inmeyeceğini hissettiği bir yük, affedemeyeceği bir günahın ağırlığı altında bıraktı.
Beykoz'un iç kesimlerinde, sakin bir muhitte kendisine bir ev, bir atölye kurdu. Ve kendisini burada sanatına adamaya, tehlike arz ettiği toplumdan kendisini soyutlamaya ve kafasını sire'ının isteklerinden uzakta dağıtmaya çalıştı. Yine de kanın bağı ağırdı, kuvvetliydi. Çağrıldığında teşrif etti. Kendisi mezattaki bir sanat eseriymişçesine sunulurken gülümsedi. Meryem Hanım'ın öfkesinden uzak, takdirine yakın olmayı arzuladı. Azledildiğindeyse kendisini yeniden inzivaya çekti. Onu inzivasından çıkaran yalnızca iki şey vardı: Fani bağlarını uzaktan izlemek ve Meryem Hanım'ın çağrıları.
Ancak zamanla ne okuduğu kitaplar ne yanıbaşındaki ihtişamlı ormanlar ona açlığını duyduğu ilhamı sağlayabilmeye başladı. Kapalıçarşı'daki hikayelere şahitlik edemiyordu artık. Bu sebeple kendisini dış dünyaya itmeye başladı. Saçları ağarmış David Usta'sının dükkanının önünden geçti bir gün. Başka bir gün, küçük kardeşleri İrem ve Mert'in kliniğinin sokağında bankta oturdu. Ya da en küçük kardeşi Yeliz'in şarkı söylediği kulüpte bir kadeh yudumladı. Annesiyle babasının mezarlarını ziyaret etti. Sosyalleşmekten ziyade bir vazife misali her çarşamba akşamı elysium'da boy göstermeye başladı. Genelde sessizdi, izliyordu. Tıpkı bir kalfa olduğu zamanlardaki gibi. Dudaklarını ender bir şekilde araladı. Konuştuğundaysa kelimeleri konusunda seçici, ağırbaşlı bir intiba bırakmaya başladı. Topluma çıktıkça ilhamını yeniden kazandı. Ve özel siparişler almaya başladı. Kendisine küçük çaplı bir ün kazandı eserleriyle.
Zamanla elysium'a gelip yiten nice mentor'luktan yoksun genç fledgling tanıdı. Ve belki Meryem Hanım'ın etkisi, belki de kendini gerçekleyen kehanet sonucunda bu gençlere yardım etmek, onları hayatta kalabilmeleri için yontmak istemeye başladı. Kimisi safir gibi nadide, kimisi akuamarin gibi daha aleladeydi. Ama hepsi birer mücevherdi. Ve bu noktada toplulukta daha çok gözükmeye başladı. Çok fazla konuşmadı Tarık. Sire'ı gibi sahiplenici değildi. Muhtemelen hayatında yeterince sahiplenicilik bulunduğu için. Daha çok gözlemciydi o. Ve bazen dudaklarından basit cümleler dökülürdü: "Bir eylemde bulunmadan evvel Tahir ile görüşmek isteyebilirsin." gibi. Ancak bu az ve öz konuşması, onun hem toplumda hem de kendi iç dünyasında yerini bulmasına yardımcı oldu. Evet, onun bu kainattaki amacı bu olsa gerekti. Kenarlardan izlemek ve gözlemlemek. Gerektiği yerde olaylara ince dokunuşlarda bulunmak ve mükemmelliği elde etmek. Tıpkı... Kuyumculuk gibi...
Kişilik Özellikleriniz
Fazla sahiplenici ve insanlara çarpık sanat eserleri gibi bakan sire'ının tesiri ve ona olan blood bound'u sebebiyle özgüveni zayıflamış, kendisini bulmakta zorlanmaya başlamış bir ruh. Kindred ortalamalarına göre ahlaki değerleri görece kuvvetli olmasına karşın içindeki yaratığın varlığından ötürü kendisini "iyi biri" olarak göremiyor. Ama suçu yalnızca o canavarda değil, ona boyun eğen kendisinde de buluyor. Ancak çevresindekilerin sıhhatinin ve huzurunun sürekliliğini temin etmek ona vicdani bir rahatlama sunuyor. Bu doğrultuda genel olarak dürüst ve düzgün biri olarak biliniyor. Zaten kötü bir yalancı da. Öte yandan hem sanatıyla sunduğu özel hizmetleri hem de iyilik'lerin bir ödeme aracı olduğu kindred camiasında özellikle fledgling'lere çokça ufak iyilik vermesi ve onlara yardım için farklı yerlerden aldığı iyilikler onu ufak çaplı bir bilgi taciri konumuna getiriyor.
Erdem & Kusurlar
Erdemler: (Pillar of the Community) Elysium'daki düzenliliği, yeni kindred'lara tavsiyeleri ve genel olarak drama kovalamaması sebebiyle belli bir düzeyde güven uyandırmış bir isim. Belki çok nüfuzlu değil, belki önemli biri değil, ama ağzını açıp konuşuyorsa yalan söylüyor olma ihtimali pek yüksek bulunmuyor. Aynı şekilde bir konuda yardım isterse karşılık bulabilir. Bulamayabilir de. Pek önemli birisi değil zira.
(Uncanny Logic) Birbiriyle alakasız gözüken olguları ve ipuçlarını birleştirme ve tümdengelim konusunda istisnai düzeyde başarılıdır.
(Eat Food) Gecenin bir noktasında istifra etmek şartıyla yiyecek/içecek tüketebilir ve onlardan tat alabilir.
----
Kusurlar: (Bound) Sire'ı Meryem Hanım'a blood bound.
(Low Self-Image) Başarma ihtimalini düşük gördüğü konular üzerine çok daha kolay ve fazla strese girer. Özgüven gereken yerlerde iradesinin kırılması olasıdır.
(Bad Liar) Yalan söylemekte rezalettir.
(Naive) Karşısındaki kişilerin art niyetli olmasından çok daha zor şüphelenir, kandırılmaya daha açıktır.
(Uncanny Logic) Birbiriyle alakasız gözüken olguları ve ipuçlarını birleştirme ve tümdengelim konusunda istisnai düzeyde başarılıdır.
(Eat Food) Gecenin bir noktasında istifra etmek şartıyla yiyecek/içecek tüketebilir ve onlardan tat alabilir.
----
Kusurlar: (Bound) Sire'ı Meryem Hanım'a blood bound.
(Low Self-Image) Başarma ihtimalini düşük gördüğü konular üzerine çok daha kolay ve fazla strese girer. Özgüven gereken yerlerde iradesinin kırılması olasıdır.
(Bad Liar) Yalan söylemekte rezalettir.
(Naive) Karşısındaki kişilerin art niyetli olmasından çok daha zor şüphelenir, kandırılmaya daha açıktır.
İnsanlık & İrade Gücü
İnsanlık (Humanity): 8
İrade Gücü (Willpower): 6
Disiplinler
Auspex
| Seviye | Açıklama |
|---|---|
| 1 | Yükseltilmiş Duyular. |
| 2 | Aura Algısı. |
| 3 | Ruhun Dokunuşu. |
Celerity
| Seviye | Açıklama |
|---|---|
| 1 | Hızlı tepki. |
| 2 | Çok hızlı tepki. |
Presence
| Seviye | Açıklama |
|---|---|
| 1 | Karizmatik aura. |
| 2 | Kalabalığı etkileyebilir. |
Ritüeller
"Ritüel mi? Ne ritüeli? Ritüel ne arar la bazarda."
Kaynaklar
Müttefikler: 1 (Meryem Hanım)
Bağlantılar: 1
Egemenlik Alanı: 1 (Beykoz'daki muhiti, kurtadamlara yakın olabilir)
Şöhret: 0
Sürü: 0
Nüfuz: 0
Maddi Güç: 4
Hizmetkârlar: 0
Toplumsal Konum: 1
Ek Bilgiler
Tasarladığı aksesuarların üzerine çok minik de olsa "TS" imzası işler. Eğer Tarık'ın takılarından (kolye, küpe, bileklik, saat kordonu, kol düğmeleri vb.) isteyen olursa her daim özel mesaj atabilir siteden (Discord'a bazen sık giriyorum bazen hiç girmiyorum). Duruma göre RP ile yapmayı da tercih edebiliriz ama off-RP de konuşup "yapılmış iş" gibi ayarlayabiliriz.
Sitede çok yüksek aktivite gösterebileceğimi düşünmediğim için evine inzivaya çekilmeye meyilli ve politikadan uzak kalmaya çalışan bir karakter yazmaya çalıştım. Ancak bazen yenilere yardımcı olmak, bazen fevkalade anıların aura'sını üzerinde taşıyabilecek bir eşyanın izini sürmek veya mevcut böyle bir eşyayı incelemek, ormanlık bölgeye yakınlığından oluşabilecek kurtadam tehlikeleri, değer verdiği faniler üzerinden oluşacak tehditler veya elysium'da falan sık bulunması sonucu gelişebilecek plot'lar üzerinden hikayelere dahil olabileceğini düşünüyorum. Tabii başka çokça şey de olabilir ama bunlar ilk anda benim aklıma gelenler. (:
Ekipman
- Ufak çantasında her daim cilalama bezi, yan keski, mercek gibi ufak kuyum bakım/tamir/inceleme malzemeleri taşır.
- Kapalıçarşı'da kuyumcuda çalıştığı zamandan ruhsatlı (tabii artık ruhsatı zaman aşımına uğramış) bir tabancası vardır.
- Kapalıçarşı'da kuyumcuda çalıştığı zamandan ruhsatlı (tabii artık ruhsatı zaman aşımına uğramış) bir tabancası vardır.
Edit Log