Ekrem Mithat Alava
Gönderilme zamanı: Pzt Eki 13, 2025 11:05 pm
gönderen Ekrem Mithat Alava

Ekrem Mithat ALAVA
10
Genel Bilgiler
İsim:Ekrem Mithat ALAVA
Klan:Set'in Takipçileri
Haven: Karaköy'de bir Banka Binası
Klan Disiplinleri: Obfuscate, Presence, Serpentis
Zayıflık:Işığa karşı diğer Kandaşlar'a nazaran daha fazla hassasiyet
Klan:Set'in Takipçileri
Haven: Karaköy'de bir Banka Binası
Klan Disiplinleri: Obfuscate, Presence, Serpentis
Zayıflık:Işığa karşı diğer Kandaşlar'a nazaran daha fazla hassasiyet
Vampir Yaşınız:85
Vampir olma yaşınız30
Doğanız:Tacir; her şeyin ve herkesin bir fiyatı ve bedeli vardır.
Çehreniz:Soğuk ve Mesafeli
Generation:10
Yaş Grubu:Ancillia
Vampir olma yaşınız30
Doğanız:Tacir; her şeyin ve herkesin bir fiyatı ve bedeli vardır.
Çehreniz:Soğuk ve Mesafeli
Generation:10
Yaş Grubu:Ancillia
Toplam EXP:90
Harcanan EXP:50
Kalan EXP: 40
Harcanan EXP:50
Kalan EXP: 40
Öz Geçmiş
Mithat oğlu Ekrem annesinin anlattıklarından hatırladığı kadarıyla 22 Kânunuevvel 1325 tarihinde Fatih'teki aile evinde Ebe Şefika tarafından doğurtulmuştur. Galata'da esnaf olan babası ona Mithat ismini koymuştur. Ancak bu aile saadeti çok uzun sürmemiştir. Mithat iki yaşındayken, babası bir gece vakti Galata sokaklarında bıçaklanarak öldürülmüştür. İmparatorluk için çalkantılı yıllar başlamışken, Mithat da annesi ile birlikte anne tarafından dedesinin evine sığınmıştır. Annesi, bu süreçte yetim çocuğunun geleceğini bir nebze de sağlama almak için merhum kocasından kalan malı ve evi satmıştır. Kocasından elle tutulur bir nesnesi kalmayan annesi oğlunun ismini değiştirmiş ve kocasını hatırlamak ona Ekrem Mithat demeye başlamıştır.
Ekrem, okuma-yazmayı bir udî olan dedesi Reşat Efendi'den öğrenmiştir. On yaşına geldiğinde ise dede mesleğini öğrenmeye başlamıştır. Ancak hayatın ona son bir tokadı kalmıştır, iki senedir akvamı kavuran İspanyol Gribi annesi de ondan almıştır. Ekrem'in çocukluğu bir taraftan Cihan Harbi'nin yokluğu ve diğer taraftan İşgal İstanbulu'nun şatafatlı gece hayatı içinde dedesinin peşindeki bir öksüz olarak geçmiştir.
1925'te on beş yaşına iken yavaş yavaş İstanbul'daki gündüz matinelerinin saz heyetinde yer almaya başlamıştır. Üç sene sonra Reşat Efendi yeterince tecrübe edindiğine kani olmuş ve emekliye ayrılmıştır. Yerini ise torunu Ekrem Mithat almıştır. Dedesinin de bağlantıları sayesinde hızla saz heyetlerinin aranan ismi olmuştur. 20 yaşına geldiğinde önce dedesini kaybetti, sonra da Mustafa Kemal'in karşısında ud çaldı. Yirmi yedi yaşında ismi bir kez daha değişti ve Ekrem Mithat Şan olmuştur.
Otuz yaşına geldiğinde ise başka bir Cihan Harbi dünyayı kavurmaktadır. İstanbul karartma geceleri yaşamaktadır. Sokağa sadece lüks lambaları ile çıkılmaktadır. Gece hayatı durmuştur ama eğlence bitmemiştir. Ekrem Mithat Madam Izar Diez Larrea'nın konağında gece aşırı düzenlenen eğlencelerde çalmaktadır. İstanbul'un seçkin kimseleri eğlendirirken duyduklarını da her gecenin sonunda işverenine iletir. Ancak puslu bir Kasım ayında sabaha karşı bir elinde lüks lambası diğer elinde ud ile Karaköy'den Galata'ya tırmanırken her şey kararır ve tekrar kendine geldiğinde Madam Izar Diez Larrea'nın konağının bodrumundadır.
Sonraki 20 yılı Madam'ın peşinde geçer ve sene 1960 olduğunda ihtilalden 3 ay sonra tekrar yeni hayatına tek başına atılır. Ona bu hayatı bahşeden kişinin şerefine soyadı artık Alava'dır. Madam sayesinde müzikten başka konulara da kabiliyeti olduğu keşfeden Ekrem, ticaret ile uğraşmaya başlar. 1970'lerde kaderin ilginç bir cilvesi sayesinde genelev sahibi olan Ekrem Bey, sermayelerinden öğrendi sırları Madam'a söyleyerek ek kazanç sağlamaya başladı ve 80'lere geldiğinde bu durumu asıl mesleği haline getirdi. Doğru fiyata herkese herhangi bir sırrı ya da bilgiyi satmaya başladı. İstanbul'un seçkinlerine sağladığı "hizmet" sayesinde hiçbir zaman yok satmadı. Ancak tek bir düsturu vardı: "Bir sır sadece bir kere ve bir kişiye satılır".
Modern gecelerde ise Karaköy'de mensubu olduğu Kara Mecdelli Kilise'nin bodrumunda birikimlerini ve emanetlerini sakladığı banka binasının üst katlarını çalışma ve ikametgah alanı olarak kullanmaktadır. Portföyü artık sadece hayat kadını ve erkeklerini değil aynı zamanda organize ettiği yetişkin içerik üreticilerini de kapsamaktadır.
Ekrem, okuma-yazmayı bir udî olan dedesi Reşat Efendi'den öğrenmiştir. On yaşına geldiğinde ise dede mesleğini öğrenmeye başlamıştır. Ancak hayatın ona son bir tokadı kalmıştır, iki senedir akvamı kavuran İspanyol Gribi annesi de ondan almıştır. Ekrem'in çocukluğu bir taraftan Cihan Harbi'nin yokluğu ve diğer taraftan İşgal İstanbulu'nun şatafatlı gece hayatı içinde dedesinin peşindeki bir öksüz olarak geçmiştir.
1925'te on beş yaşına iken yavaş yavaş İstanbul'daki gündüz matinelerinin saz heyetinde yer almaya başlamıştır. Üç sene sonra Reşat Efendi yeterince tecrübe edindiğine kani olmuş ve emekliye ayrılmıştır. Yerini ise torunu Ekrem Mithat almıştır. Dedesinin de bağlantıları sayesinde hızla saz heyetlerinin aranan ismi olmuştur. 20 yaşına geldiğinde önce dedesini kaybetti, sonra da Mustafa Kemal'in karşısında ud çaldı. Yirmi yedi yaşında ismi bir kez daha değişti ve Ekrem Mithat Şan olmuştur.
Otuz yaşına geldiğinde ise başka bir Cihan Harbi dünyayı kavurmaktadır. İstanbul karartma geceleri yaşamaktadır. Sokağa sadece lüks lambaları ile çıkılmaktadır. Gece hayatı durmuştur ama eğlence bitmemiştir. Ekrem Mithat Madam Izar Diez Larrea'nın konağında gece aşırı düzenlenen eğlencelerde çalmaktadır. İstanbul'un seçkin kimseleri eğlendirirken duyduklarını da her gecenin sonunda işverenine iletir. Ancak puslu bir Kasım ayında sabaha karşı bir elinde lüks lambası diğer elinde ud ile Karaköy'den Galata'ya tırmanırken her şey kararır ve tekrar kendine geldiğinde Madam Izar Diez Larrea'nın konağının bodrumundadır.
Sonraki 20 yılı Madam'ın peşinde geçer ve sene 1960 olduğunda ihtilalden 3 ay sonra tekrar yeni hayatına tek başına atılır. Ona bu hayatı bahşeden kişinin şerefine soyadı artık Alava'dır. Madam sayesinde müzikten başka konulara da kabiliyeti olduğu keşfeden Ekrem, ticaret ile uğraşmaya başlar. 1970'lerde kaderin ilginç bir cilvesi sayesinde genelev sahibi olan Ekrem Bey, sermayelerinden öğrendi sırları Madam'a söyleyerek ek kazanç sağlamaya başladı ve 80'lere geldiğinde bu durumu asıl mesleği haline getirdi. Doğru fiyata herkese herhangi bir sırrı ya da bilgiyi satmaya başladı. İstanbul'un seçkinlerine sağladığı "hizmet" sayesinde hiçbir zaman yok satmadı. Ancak tek bir düsturu vardı: "Bir sır sadece bir kere ve bir kişiye satılır".
Modern gecelerde ise Karaköy'de mensubu olduğu Kara Mecdelli Kilise'nin bodrumunda birikimlerini ve emanetlerini sakladığı banka binasının üst katlarını çalışma ve ikametgah alanı olarak kullanmaktadır. Portföyü artık sadece hayat kadını ve erkeklerini değil aynı zamanda organize ettiği yetişkin içerik üreticilerini de kapsamaktadır.
Kişilik Özellikleriniz
Yıllar geçtikçe mesleki deformasyon ve Kandaş olmasının etkisiyle soğuk ve mesafeli bir kişiliğe bürünmüştür. Anlaşmaya gelen kişileri korkutmaktan ve sindirmekten çekinmez. Çoğu zaman muhatabı politik konuşur bu da insanları ve Kandaşları zaman zaman çileden çıkartmaktadır. İçindeki gerçek ateş ise Rüstem Paşa Hanı'nın altında katıldığı ayinlerde ortaya çıkmaktadır.
Meziyetler & Kusurlar
Meziyetleri:Soğukkanlılığı ve Pragmatizmi
Kusurlar:Güvenilmez oluşu zira parası ya da teklif edebileceği bir şeyi olan herkes ile iş yapar.
Kusurlar:Güvenilmez oluşu zira parası ya da teklif edebileceği bir şeyi olan herkes ile iş yapar.
İnsanlık & İrade Gücü
İnsanlık (Humanity):5
İrade Gücü (Willpower):7
Disiplinler
Serpentis
| Seviye | Açıklama |
|---|---|
| 1 | Yılanın Gözleri |
| 2 | Engerek Dili |
| 3 | Engerek Derisi |
| 4 | Kobra Formu |
Kaynaklar
Müttefikler:3
Bağlantılar:4
Egemenlik Alanı:2
Şöhret:0
Sürü:2
Nüfuz:2
Maddi Güç:4
Hizmetkârlar:2
Toplumsal Konum:2
Ek Bilgiler
N/A
Ekipman
Bir adet baston, cep saati ve çalışma odasında cam bir kutuda sergilediği dönüştüğü gün parçalanan kanlı udu.
Edit Log