Baskın Basanındır!

Cevapla
İsimsizBirVampir
Mesajlar: 7
Kayıt: Pzr Eki 12, 2025 5:02 pm

Tur Süresi: N/A
Katılanlar: Elliot Veligrave, Selen Aslanoğlu
Başlangıç Konumu: Kadıköy'de Bir Sokak
Elliot o gün çok öfkeliydi. Sanki tüm dünya Elliot bu lanet olası sonsuz ömrünün en ufak zerresinde bile rahatlayamasın diye uğraşıyordu. Mis gibi Lewis Malikanesi'nde gidip fotoğraflarını temize çıkarırken içindeki o lanet içgüdü "Hadi gelde bir kez daha şu Ölü Görüşü'nü kullan, bugün çok rahatsın" demişti ve Elliot'ta bunu yapmıştı. Sonucunda ise şu anda Kadıköy'ün ıssız bir sokağında, kafayı muhtemelen çoktan sıyırmış bir Toreador'un sözde "ölümsüz sanatı" için insan işkence yeri olma gibi ufak(!) bir suçu olan paravan barının yerini öğrenmesi gerekiyordu. Şanslıydıki Agah Bey'le olan dostluğu uzun zamandır ilk kez bir işe yaramış, Agah Bey ona bu yerin bilgisinin kendisinde olduğunu, sadece ufak bir banknot yığını karşılığında vermeyi kabul etmişti. "Ufaktı ya(!) baya o miktar. Açgözlü olmak ölümden sonra bile devam ediyor" diye düşündü. Şimdi ise Agah Bey'in yeni Childe'ını bekliyordu. Duyduğuna göre tipik bir Brujah'tı ve ilk yılını yeni doldurmuştu."Sanki sen çok büyüksün enik." Ve evet! Bugünün eksiği, muhteşem gizemli, kendisini köpek yavrusu gibi gören Ruh Mentoru Romulus'ta (Ruh ısrarla adını söylemeyi reddettiğinden Elliot bu ismi koymuştu) geldiğine göre gün daha ne kadar kötü olabilirdi ki Kabil aşkına?! Tam çıldırcaktıda son anda Bardo öğretisini aklına getirdi ve kendini az buz sakinleştirdi. Tam şöyle yarı-uykulu 10-20 dakika geçirmiştiki bir anda bir silüet gördü. "Bu Agah Bey'in Childe'ı olmalı" diye düşünüp ""Selam hanımefendi. Ben Ali Vefa. Tanıştığıma memnun oldum. Adınız bahşeder misiniz?"dedi. Ve cevabı dikkatle dinledi.
Chatlaks14
Mesajlar: 4
Kayıt: Cum Kas 07, 2025 6:29 pm

Hey, you, what do you see?
Something beautiful or something free?
Hey, you, are you trying to be mean?
You live with apes, man, it's hard to be clean

Hızlı tempo, ince ancak baskın ritimler... sanki sokağa inat eder gibiydi. Selen kulağını kapatan kulaklıklar eşliğinde, dimdik bir şekilde yürümekteydi. Kızın boyu 1.80'leri aşıyor, bu da dolayısı ile onu nispeten iri gösteriyordu. İnce uzun bir figürdü gerçi, ama ama üstü başı yırtık ve yaralarla dolu kot ceketi ve altında ki kısa denebilecek siyah şortu ile farklı duruyordu. Siyah bir çorap, belki de açık kalması hayal edilen uzun bacakları örterken kızın ceketi altında, göğsünde ''Megadeath'' baskılı bembeyaz bir tişört kalıyordu.

Temiz bir yüz, kül rengi saçlarla birlikte siyah ve beyaz tonlamalar üstünde kendince bir savaş veriyordu. Gözlerinden birisi tertemiz bir mavi, bir diğeri ise keskin bir sarıydı. Elleri cebinde gittiği için parmaklarına takıştırdığı eldivenler gözükmese de ceketin ve keza tişörtün kolsuz olması tenini dışa vuruyordu. Bu anlamda, canlı bir vücudu vardı? Canlı, yani cansız hayatlarına odanla Selen'in bedeni en azından yaşadığı zamanı taklit edebiliyordu. Hala soluk, bitkin duruyordu ama bu ölümün öpücüğünden ziyade kansız veya üşümüş bir ''İNSAN'I'' andırıyordu. O yüzden, bu ilerlediği boş denebilecek sokaklarda biraz dikkat çekse de Selen'in suratı pek bir ilgi belirtisi göstermiyordu... bir mekanın arkası mı?

Böyle yerlerden hoşlanmıyorum, dar ve gergin.

Yani, normal değil miydi? Hava kararmıştı, karanlık onların av alanıydı ama Selen şunu biliyordu ki kendisi oyunda ki en büyük avcı değildi. Cidden, oyunun ufak bir parçası olmak bir yana, şuan bunu yapıyor olmaktan dahi nefret edebilirdi. O yüzden suratında durağan bir ifade vardı. Bu tavrı, adı geçen mekanın arkasına kadar da varmıştı. İçeriden gelen müzik sesleri hatta muhtemelen tuvaletlerde bağrışan bir ikili dahi kulağına çarpıyordu. Bu boktan mekanlarda, bir tane bile insanın bir sike yaramadığını bilirdi Selen, ama bazen bunu bu şekilde hatırlamak kendisini daha bi rahatsız ediyordu. Sonunda, bu koca mekanın arka kapısı önüne kadar geldiğinde dalgın duruşlu bir figür fark etti. Hoş giyimli, sersem bir tip dikiliyordu orada. Kendisine verilen isme benzer olsa da kandaşları ile alakalı ilk öğrendiği şey, onların bu hayatta ki sayılarını düşürmek konusunda ki hevesleriydi. Dolayısı ile, o soğuk bakışlarından pek ödün vermeden elleri cebinde figüre doğru iyice ilerledi. Sonunda onun yan profilinde durması ile şöyle bir bakınmadan edememiş, duydukları ile sert bir nefes vermişti;

Selam, mührü göstersene?

Mühür, adama dümdüz güvenmeyecekti. Agah, Selen'e bir işaretten bahsetmişt, gerçek Ali Vefa onu görünce kendisine bunu gösterecekti. İşi uzatmak istemiyordu, bunu da belli edercesine dik dik Ali Vefa'ya bakıyordu Selen... işlerin yolunda gitmesini tercih edeceği çok belli oluyordu.
İsimsizBirVampir
Mesajlar: 7
Kayıt: Pzr Eki 12, 2025 5:02 pm

Hadi gel, buluşalım
Eski köprünün altında
Kimseler görmesin



Selam, mührü göstersene.
Elliot bunu duyunca bir afalladı. Normalde bir Brujah Fledgling'i özelliklede bu kadar gençse herhalde direkt yumruk atardı yüzüne. Bu beklenmedik bir olgunluktu kendi adına. Şimdilik bunu es geçti. Üstüne tam olan nispeten resmi ceketinin iç cebinden bir madalyon çıkardı. Ne kadar ona tam olarak güvenemesede mühür olayını Agah ile kendi dışında bilen yoktu. Ondan dolayı madalyona son bir kez göz attı. Üstünde hafif süslemeler ile kapak kısmında bulunan A oldukça estetikti. A harfi Anarch'ı mı temsil ediyor Agah'ı mı emin olamasada kapağı usulca açtı. İçinde bir tarafta antika olduğu her halinden belli olan bir saat mekanizması varken öbür tarafta ise mühür bulunuyordu. Altın işlemeleri oldukça usta bir telkari sanatçısı tarafından yapıldığı belli olan, özenle süslenmiş ve çiçeği kan kırmızısı olan -ki Elliot defalarca bunun kan olduğunu düşünmüştü- zarif bir gül vardı. Gülün hemen alt tarafında:
Bu dostluğun nişanesi
Güldür evvel ve de ahirden beri
Kandan önce ve sonra
Unutulmayacak asla

Dörtlüğü yer alıyordu. Her yerde böyle aşırılıklara kaçardı zaten Agah. Aslında bir mekan yönetmesinin nedenininde canlıların aşırılıklarını ilk elden görmek olduğunu düşünmüştü hep Elliot. İşin sonucunda sadece bir gül koyup bırakabilirdi, diye düşündü ama sorgulamadı. Zaten amacına ulaşmıştı. En sonunda bu sapkın Toreador'u yakalayabilmek kârdı onun için.

Son bakışı attıktan sonra en sonunda öbür Kandaşlara kıyasla daha insani denebilecek tenini farketti kızın. Demekki insanlığı yüksekti kızın. Brujah'a düşmesi onun için kötü olmuş, diye düşündü. Ama sonradan tam inceleyince kızın tam bir Brujah olduğunu anladı. Giyim tarzı vb. tam kişiliğini özetler nitelikteydi. En sonunda madalyonu uzattı ama ne uzatmak. Eli aniden boşluğa çarptı. Romulus'un "Oops, yanlış yön küçük enik!" demesiyle Yeraltı Dünyasına çarptığını anlaması bir oldu. "Lanet olsun Romulus, Kabil aşkına neden beni uyarmadın" diye zihinsel olarak ona sitem atıp o kızın farketmemesini umarak mührü daha düzgün bir yoldan kıza verdi. Gelecek gece Romulus'la konuşması gerekeceğine emindi.
Chatlaks14
Mesajlar: 4
Kayıt: Cum Kas 07, 2025 6:29 pm

Ne bakıyo lan bu? Aptal mı acaba?

Cidden, o şaşkın bakışlar neydi? Selen, bu işi defalarca yapmıştı. Paketi alırdı, birisine götürür ve gizli sözleri duyardı. Bunun ardını ikisi arasında geçen ufak bir konuşma ve paketin teslimi tamamlardı ama hiçbirisinde de hedef ilk defa kandaş görür gibi bakakalmazdı. Selen, o yüzden adamın tavrını garipsemişti, yumruk işleri ise kendisinde tam olarak olan şeyler değildi. Olurdu tabii, bir şeylere vurmaktan rahatsız olacak değildi ama o o konuda iki kıstas vardı;

Hedefin kendisinden güçsüz olduğundan emin olması, arkasının dolu olmaması. Kandaşların, türdaşlarının şiddet üzerine kara bir nam inşa ettiğini duymuştu ama Selen anlamıştı ki bu sokaklarda kendisinden kudretli şeyler vardı. Belki biraz mücadele edebileceği, hatta şartlar doğru giderse pataklayabileceği şeyler. Yine de, insani hayatları aksine bir Brujah olarak, yaşadığı her saniyenin sayılı olduğunun bilincindeydi.

İkincisi ise, saldırıya uğrama ihtimali. Sokakların nasıl çalıştığını ve nerede ne yapacağını öğrenmek bir meseleydi, ama harekete geçmekte bir başkası. Barış, iki tarafın aynı fikirde olduğu senaryoların tohumlarıydı ve karşınızda ki kişi savaşı seçmeye başladıysa, bu sizin barışınızı da sonlandırırdı. Selen, her zaman kavgalarını akıllı seçmeye çalışan ve sokaklar üstüne derince düşünen birisiydi, ama bir şekilde akılsız bir kavga seçilirse ondan kaçmanın daha akılsız olacağının bilincindeydi.

O yüzden, o anlık tavırları dimdik durmak ve yargılayıcı bakışların ötesine geçmemişti. Selen, Ali'nin vücut diline dikkat kesilmiş, kulaklarını ise dışarı vermişti. O yüzden, adamın çıkardığı saati renkli gözlerinin sert hışmı ile takip ederken, gözleri bir yandan da kendisine anlatılan amblemi aramaya başlamıştı. Büyük bir A harfi, Selen'in meraklı gözleri de adamı gezerken elbet bakışları kesişecekti...

Sessiz bir izlenim, absürt tepkiler... Neydi bu herif? Agah'ın söylediğine göre bir Ventrue'ydi, ama tavırlarında çok ağır şekilde de Torearor kokuyordu. En azından, aptal Kadıköy sanatçılarına çok benziyordu ve aptal kadıköy sanatçılarının çoğunlukla Toreador olduğunu biliyordu. O yüzden, Ali kendisine göz ucu ile bakınırken, Selen onunla göz göze gelecekti. Farklı renklerde ki gözleri sinirli ve rahatsızca bükülecek ama abartı bir manşete de yer vermeyecekti. Genç kız, Ali'ye bakarken aralanacaktı dudakları;

Gereksiz yerlere bakıyorsun, ver şunu?!

İkaz, açık bir tane. Selen, hafiften çatılan kaşları ile soyunun filozof yönünü içinde ki vandala salacağını çok bariz şekilde belli etmişti. Zaten, araları birkaç adım iken Selen Ali'nin vücudunu çevirmesi ile sol elini öne verecekti. Dimdik izlediği yerde, Ali'nin yine havada ki absürt gösterileri sinirini çok fazla çiğnemişti. Salak mıydı bu adam? Yine de madalyonun kendisini bulması ile onu tutup ganimet gibi avcu arasına alacak ve sonrasında okuyacaklardı. Selen, madalyonun doğruluğundan emin olurken onu bir eliyle cebine sokacak, bu sefer diğer cebinden çıkardığı elini Ali'ye uzatacaktı. Oğlanın cebine doğru, kot pantlolonuna devletin sırlarını yerleştirirken içi dahi titremedi. Al ver'in yapılması ile Selen sadece sert bakışları eşliğinde Ali'yi bekleyecekti...
Cevapla
  • Bilgi
  • Kimler çevrimiçi

    Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 0 misafir